1400 Yıldır ki, hem sorulan soru hem de, birileri tarafından önceden hazırlanmış cevaplar verilmektedir.
Efendim, İmam-ı ALİ Camiden Namaz kılarken şehit edildi.
Sizler neden Camiye gelmiyorsunuz diyorlar. Yani hem soruyorlar, hem de cevaplıyorlar.
Denilmektedir ki, ey Aleviler, Hazreti Ali Camiye gidip Namaz kılıyordu ve hatta camide saldırıya uğradı yaralandı.
Akabinde üç gün sonra şehit oldu. O, halde sizler neden Camiye gelmiyorsunuz niçin orada Namaz kılmıyorsunuz diyorlar.
bu nokta da bilerek ya da yanlışları doğrulatmak uyduruk tezleri geçersiz kılmak için öncelikle şu üç hususu birilerine hatırlatmak isteriz.
Bir; Hazreti Muhammed döneminden, hazreti Ali dönemine dek cami diye bir İbadet hane yoktu!
İki; hazreti Ali’nin yaptığı İbadetin bu gün Sünni ve Şii-lerin kıldıkları Namaz ile bir ilgisi ve benzerliği yoktu.
Üç; hazreti Ali’nin camide ve Namaz kılarken Şehit edildiği doğru değil bu tamamen biz Alevi Kızılbaş İnancına mensup olanları oraya çekmek için uydurulmuş bir harekettir.
Evet, o dönemde Cami diye bir İbadet hane yoktu. Nasıl mı?
Çünkü O dönemlerde İbadethanelerin adı “Mescit” idi ki,
Halen Arap dünyasında İbadet hanelere “Mescit” denir.
Nitekim Kur-an da İslam İbadet hanesi olarak “büyük evlerle” birlikte “Mescit” ifadesi yer almaktadır. Cami sözcüğü genelde Ülkemizde, Kafkasya, orta Asya ve Balkanlarda kullanılmaktadır.
Bununla birlikte cami denildiğinde Minareli, kubbeli, mihraplı mekânlar akla gelmektedir.
Oysa Hazreti Ali döneminde, Irak ve Arap coğrafyasında Minareli ve kubbeli mekânlar yoktu, Fakat halife Ömer Filistin ve Suriye’yi Feth ettiğinde Hıristiyanlarda gördüğü Kubbe gibi mimari şekilleri çok sonra özellikle Emevi döneminde İslam-i İbadet Hanelerde görülmeye başlandı.
İslam-i İbadet haneler genelde Kur-an da Belirtildiği gibi “O Evler” Minaresiz, kubbesiz, minber ve Mihrapsız mekânlardı.
Sade gösterişsiz ve mütevazı olan bu “Evler” günümüzde ki, Cem Evleriyle çokça benzeşmektedir.
Hazreti Ali Camiye gidiyordu, O halde sizde Camiye gelin demek Apaçık bir lafazanlıktan öte bir şey değildir.
Ha buna inanıp Camiye gidenler olur mu bilmem, ama gidenlerde olursa şunu bilsinler ki, bu iddia’nın hiçbir tarihsel Geçerliliği yoktur.
Cami İsimli yapılar Mimari mana da Hıristiyan orijinli ve Emevilerle özdeşleşmiş mekânlar olup Emevi dayatması da denilebilir aslında.
Ama bizi kimsenin yanlış anlamasını istemeyiz, bizim Nazarımızda bütün İbadet haneler saygındır, ayrıca Hakk için edilen Tüm İbadetleri Hakk Kabul eylesin deriz. Ancak Cami Üzerinden Cem Evlerini İtibarsızlaştırma ya da, İslam tarihi dışına atma çabaları artık geride kalmıştır. Zira bunun en belirgin kaynağı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen kararla kesinleşti diyoruz.
Cem Evleri bir İslam Mabedi olarak hem Kur-an kaynaklı olup hem Kur-an da ki, nur suresi (ayet 35 ve 36 ayetlerde açıkça İbadet edilen evlerden yani günümüz diliyle söylersek Cem evlerinden bahsetmektedir.
A’raf suresi ayet 55 derki, “Gece İbadet Ediniz, açık kılmadan sakla yıldızlar batana kadar. Yani; Tanrınız ululuğuna yalvarma ve İnlemeyi Sırren ve Batın-en İbadet edin çünkü Allah-u Teala dua ile haddini aşanları sevmez”
Öte yandan Mescit sözü bilimsel açıdan cem Evi ile örtüşmektedir şöyle ki, Mescid, Secde edilen yerler, Cem Evleri, yine Secde edilen Yerlerdendir.
Nitekim Medine de Hazreti Muhammed ve İlk İslam olan kişiler tarafında yapılan Mescid-i Nebevi de O dönemin Cem evi idi.O halde İmam Ali Cenabı Mürteza İbadet etmek için Camiye değil Mescide yani Türkçesi ile Cem evine gidiyor
Hazreti Ali’yi olmayan bir Camiye sokmak gerçek dışı ve Tarihi saptırmaktan başka bir şey değil. Açıkça ifade edelim ki, bu günün Cem Evleri Hazreti Muhammed Dönemindeki Mescitlerdir.
Hazreti Peygamberimiz döneminde ki, Mescitler/ Mabetler, Toplumsal yaşamın merkezi idiler orada Allaha yakarmanın dışında sosyal Hayatın tüm olgu ve etkinlikleri de orada yapılmaktaydı.
Bu anlam da tekrar konumuza dönersek.
Hazreti Ali Cenabı Mürteza’nın İçinde yaralanıp üç gün sonra Şehit oldu Denilen Kufe De ki, Hazreti Ali’nin Evine yakın olan İmam Ali Camii. Aslında yine İmamın arazisi içinde yapılan Bir Cami’dir Fakat Hazreti Ali’nin Şahadetinden yaklaşık 60 yıl sonra yapılan bir Cami ve İbadet hanedir ama.
Hazreti Ali Evi’nin önünde saldırıya uğradı evlatları yetişti ve onu içeri aldılar Ramazanın 19 idi üç gün sonra 21 in de Şahadet şerbetini içti Hakk ile Hakk oldu.
Zira Onlar Gölgesiz ışıklar idi onlar zaten birer Nur idiler.
Hakkın Nur’u olan velilere Mabuduna kavuşmak bir saadet’tir aslında, Hakk Velileri Asla Ölmezler, onlar her an Hakk ile Hakk olup Sıtkı can ile yardım edenin yanında hazır olanlardır.
O, Yüce Nebii ve Velilerin Himmet ve Şefaatleri cümle Sevenlerinin üzerine hazır ola.
Bu gün Hem Sünni olsun Şii olsun gönülleri dostluktan yana olanlar açıkça yazmalarına rağmen, kimi dönmelerin hala ısrarla yok efendim İmam Ali Camide Şehit edildi demeleri, ya da Efendim O öyle bir beden taşıyor idi ki, O İbadet’e başlayınca bedeni gevşiyor ve kılıç işliyordu diyenlere cevabımız açık ve net’tir. Hazreti Ali, hendek savaşında iken yine alnında yaralanmıştı, O zaman hangi Camide İbadet ediyordu?
Bir başka soru; Hazreti Ali’nin Hakk İle Hakk olmadığı bir anı Bize söyleye-bilirler mi?
Yani Hazreti Ali Cenabı Mürteza sanki kimi zaman Haktan ayrı ve kendi başına buyruk yaşamışçasına bir imadır bu.
Oysa Kur-an buyurur ki, onlar Kur-an dışında, kendilerinden asla bir söz söylemezler, onların her hali Hakk iledir.
Zira O, her an Hakk ile idi Hakk’ta onunla idi.
Ve dileğimiz O ki, Yüce Rabbim siz tüm güzel Canları Hakk Muhammed Ali ve onun Ehli-Beyti’nin katarından Erkânından Ayırmaya 12 İmamlar ve nesli Himmetini bizlerden esirgemeye.
O, Yüce Velilerin Ahlakı Bizlere yolumuzun ve birliğimizin Rehberi ola. Gerçeğe Hü...
Ayrıntılı Bilgi İçin; Alevi İslam Din Hizmetleri Sayfasını Takip Ediniz http://www.aleviislamdinhizmetleri.com/