Hz. İmam Aliyyül Murteza, yaşamı boyunca yalnız siyasetle, askerlikle uğraşmamış, insan yaşamının her yönüyle ilgilenmiş, insana dair tespitler, çözümler getirmiş, insanlık için önemli mesajlar vermiş, bir insanın nasıl olması gerektiğini kendi sözleri ve yaşam tarzı doğrultusunda tüm insanlığa anlatmıştır. “Konuşan Kur’an” olan Hz. Ali, Kur’an dışına çıkmamış; dolayısıyla, Kuran’ın emri olan insanı, yaratılmışların en şereflisi, en yücesi olarak görmüş, yaşamı boyunca insanı sürekli yüceltmiş ve ona değer vermiştir. “Görmediğim Tanrı’ya inanmam” diyen Şah-ı Velayet, Tanrı’nın insanda olduğunu söyleyerek insanın yüceliğini ortaya çıkarmıştır.
Hz. Ali, güzel ahlak direğinin yıkılmaz duvarıdır. İyi insan olmak için güzel ahlaklı olunması gerektiğini her seferinde vurgulamış, “İnsanı kerem sahibi yapan güzel ahlaktır” sözüyle ahlakın önemini belirtmiştir. Güzel ahlaka sahip olacak insanın, nefisini alçaklıktan korumasını, dolayısıyla nefsini terbiye eden bir insanın da şerefli kalacağını söylemiştir. Hz. İmam Ali, ahlaklı olan insanın kinden, kibirden, buğuzdan, gıybetten, kısaca kötü hallerden uzak olması gerektiğini belirtmiştir.
Hz. Ali’nin anlayışı, Yüce Allah’ın, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın aracılığı ile göndermiş olduğu İslam inancının sevgi yoludur, barış yoludur. O büyük insan İmam Ali, insanların nasıl ki doğduğu zaman masum ve pak olarak geldiği gibi, Hakk huzuruna da masum ve pak olarak gitmesi için kendisinden sonra gelecek nesillere öğütlerde bulunmuş; onları iyiye, güzele, kardeşliğe, dostluğa, barışa, sevgiye davet etmiştir.
İnsandır her olumsuzluğu yaratan; çünkü insan beşerdir. Beşer olan insanın “bîşer” olarak Hakk huzuruna gitmesi için Hz. Ali şu güzel sözleriyle insanlığa ışık olmuştur:
İnsandaki edep onun altınından daha iyidir.
İnsanın en şiddetli düşmanı gazabıyla şehvetidir.
İnsanın kişiliğini sözü teyit eder.
İnsanın kurtuluşu doğruluktur.
İnsanın utanması örtüsüdür.
İnsanın kıymeti yaptığı iyiliklerle ölçülür.
İnsanlara faydası olmayanı ölüler arasında say.
İlim insanın güzelliğidir.
O yüce insanın, insanlığı çok güzel bir hitabı olmuş, insana dair verilmesi gereken en güzel öğütleri vermiştir. Hz. İmam Ali şöyle buyurmaktadır: “Ey insan! Şurasını iyi bil ki, gönül büyük bir şehristandır. O şehirde iki tane padişah bulunur. Her padişah kendi işinin hâkimidir ve kendi işinin galip gelmesine bakar; aralarındaki mücadele sonucunda hangisi diğerine galip gelirse orada onun hükmü yürür. Bu iki padişahtan birisi akıldır; diğerinin adı ise tabiat dediğimiz şeytandır. Burada hangisinin mücadelesi diğerine galip gelirse hüküm onundur. İnsanda olan şeytani sıfatlar sırasıyla şunlardır: tamah, hırs, intikam, kibir, kin, cimrilik, haset, gurur, gazap, düşmanlık, gıybet, inkar, yalan, doyumsuzluk, gaflet. İnsanda olan aklın sıfatları da şöyledir: kalp huzuru, kanaat, doğruluk, itimat, tevekkül, ilim, güzel huy, tevazu, sabır, şefkat, merhamet, cömertlik, ikrar, saygı, teslimiyet ve Allah aşkı.”
Şah-ı Merdan, insanı o kadar yüceltmiş ki, düşmanının bile insan olduğunu düşünmüş ve merhamette bulunmuştur. Cemel Savaşı’nda kızgın güneşin altında Hz. Ali’ye yardımcısı Kamber su getirir; ama o büyük insan, suyu, düşmanı da olsa yaralılara vermesi gerektiğini söyler. İşte İmam Ali insana bu derece önem vermiştir.
Hz. Aliyyül Murteza, insanın dürüst, çalışkan, ahlaklı ve haysiyetli olmasını ister. Ve şu tavsiyede bulunur: “Kendinizi başkasının kölesi kılmayın. Yüce Allah sizi hür bir kişi olarak yaratmıştır. Bu hürriyeti hiçbir bedele karşılık satıp savmayın. Şerefinizi, vicdanınızı ve kendinize saygınızı satarak hiçbir gerçek menfaat veya kâr elde edemezsiniz. Sizi bu yüce değerlerden alıkoymaya çalışan kimsenin ardından koşmayın. Biliniz ki, zayıf veya muhtaç bir kimseyi ezmek ve ona eziyet etmek, zulmün en kötüsüdür. Sana kötülük etmeye ve ona eziyet etmeye teşebbüs eden birine sen iyilik et. O seni tanımadığı ve sana aldırmadığı zaman sen ona dost ol. O sana cimrilik ederse, sen ona cömertçe davran. O sana karşı sert muamele eder ve seni incitirse, sen ona nazik ol.” Görülüyor ki Hz. Ali örnek bir insanın nasıl olması gerektiğinin şartlarını bize bu sözleriyle anlatmıştır.
O büyük nur Hz. Ali, insanı insanlıktan çıkaracak olan en önemli iki unsurun nefsin arzu ve istekleri ve heves olduğunu söylemiş ve bunu bir hutbesinde insanlığa duyurmuştur: “Ey İnsanlar! Sizin için korktuğum şeylerin en korkuncu iki şeydir: Heva ve hevese uymak ve olmayacak uzun dileklere kapılmak. Heva ve hevese uymak insanı Hakk’tan alıkoyar; uzun dileklere kapılmak ahreti unutturur.” Hz. İmam Ali’nin gerçek insan tanımı bu şekildedir.
Şah-ı Merdan, insanın olumsuz özellikleriyle de var olacağını, insani özelliklerini kaybedeceğini, bu yüzden insanoğlunun dört kısma ayrılacağını bize şu hutbesinde anlatmıştır:
“İnsanlar dört bölüktür: Bir bölüğü kendisi alçalmadıkça, kılıcı körleşmedikçe, malı mülkü azalmadıkça, yeryüzünde bozgunculuğu menetmez.
Bir bölüğü kılıcını çekmiştir, kötülüğünü göstermiştir, yaya atlı adamlarını toplamıştır, kendisini ortaya atmıştır, dinini yok edip gitmiştir; bütün bunları da yol olacak mal elde etmek yahut orduya baş olmak, önder kesilmek, yahut minbere çıkıp yücelmek, halka ululuk satmak için yapar. Ne kötü alışveriştir dünyayı kendin için para pul görmen, ondan ibret alman.
Bir bölüğü de ahret ameliyle dünyayı diler; dünya ameliyle ahreti dilemez. Kendini alçakgönüllü göstermeye çalışır; adımlarını sık sık atar; eteğini beline sıvar; kötülüğünü gizleyip, halkı emin etmeye uğraşır; Allah’ın kusurları örtüşünü de suç işlemeye vesile kılar.
Dördüncü bölüğü ise, aslında bir yüceliği olmadığından soy sop yüksekliğine sahip bulunmadığından bu hal, onu başka hale sokar. Kanaat ehli görünür, zahitlerin libasına bürünür; bu yüzden de ne gece dinlenip yatar, ne gündüz bir şeyi yiyip doyar.”
Tarih boyunca insan tanımını en iyi yapanlardan biri olmuştur İmam Ali. Bir insanın nasıl olması gerektiğini, nelerden uzak kalıp hangi özelliklere sahip olunması gerektiğini, hem yaşam tarzı ile örnek insan olarak hem de hutbelerinde verdiği mesajlarla insanı tanımlamıştır. Hz. Ali’nin insanlığa sunduğu sözlerinden ve örnek yaşamından yaratanın emrettiği üzere nasıl bir insan olunması gerektiği anlaşılacaktır.
Ne mutlu Hz. İmam Ali’nin yolunu sürenlere…
Ne mutlu insan olmanın değerini anlayanlara…
Derman sende fakat senin haberin yok
Derdin sende fakat sen görmüyorsun
Kendini küçük bir beden sanıyorsun
Oysaki koskoca bir âlem dürülmüş içinde senin
Öylesine apaçık bir kitapsın ki
Gizli şeyler onun harfleri ile meydana çıkmada
Dışarıya ihtiyacın yok senin, Gönlünde yazılmış yazılar
Her şeyden haber verir sana…
ALEVİ İSLAM İNANÇ HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI
Ayrıntılı Bilgi İçin; Alevi İslam İnanç Hizmetleri Sayfasını Takip Ediniz https://www.aleviislaminanchizmetleri.org/